MATEMATİK
VE HAYAT
Hayatımızda karşılaştığımız matematik
sayısal olsa da gerçek anlamda soyut bir kavram olduğundan, genellikle
hayatımızda ne işe yarayacağı hakkında fikrimiz yoktur. Aslında dünyada pek çok
insan eğitim hayatında gördüğü matematiğin gelir-gider işleri ya da kişisel
alışverişler dışında gereksiz olduğunu düşünmektedir.
Şu an bile etrafımızda bu şekilde düşünen pek çok insanın olduğunun farkındayız. Hatta bizde bu insanlar arasından olabiliriz. Önemli olan bu düşüncenin yanlış olup, değişebilmesini düşünüp değişmesini sağlamaktır. Matematik bahsettiğimiz gibi sadece gelir gider işlerinden yani kısaca dört işlemden ibaret değildir. Dört işlemden daha geniş ve daha derin içeriğe sahiptir. Her ne kadar toplama ve çıkarma işlemleri bizim için yeterli olsa da bu düşünce matematiğin hayatımızdaki yerini değiştirmez. Dört işlemin bile hayatımızdaki yeri o kadar fazladır ki bu bile matematiğin kapsamını biraz da olsa bize anlatmaktadır.
Matematik ile ilgilenen insanlarda konular arası ilişki kurma, mantıklı düşünme, düşünceler arasında bağlantı kurma ve analitik düşünme yetenekleri fazla olduğu görülmektedir. Bu özellikleri sahip olan bireyler, iş hayatlarında ve kişisel hayatlarında başarılı olurlar. Etrafındaki olaylara ve durumlara daha çabuk adapte olmaktadırlar. Eğitim kurumlarında da bireylere kazanılması istenende budur. Belirli bir amaç doğrultusunda istenilen bu matematiksel düşünce ve matematiksel anlama bireylere aşılanırsa, matematik sadece dört işlem olmaktan ayrılır. Eğitim kurumlarının bu amaca yönelik yaptıkları çalışmalar sonucunda da yeni nesillerin derslerindeki başarılar ve hayatlarında karşılaştıkları sorunlara karşı çözüm bulma becerileri gelişecektir.
İlkokulun birinci sınıfından itibaren matematik bir yaşam tarzı olmaya başlamıştır. İş ve kişisel hayatta sistemli ve disiplinli hareket etme yeteneklerimiz farkında olmasak ta artmaktadır. Analitik düşünme ise daha ileri seviye matematik ile tanıştığımız zaman ortaya çıkmaktadır. Böylelikle hayata farklı bir bakış açısı ile bakmaya başlamış olmaktayız. Bu özelliklere sahip olan bireyin diğer bireylerden birkaç adım daha önde olmasını sağlar. Öğrenime başladığınız en alt seviyede dahi matematik bizlere bir yaşam tarzı kazandırır.
Matematiği ileri düzeyde öğrenen yani matematik bölümü okuyan kişiler çok daha iyi bilirler ki bazı derslerde rakam görme ihtimalleri çok düşüktür. Onların yerini semboller ver harfler almıştır. Görüldüğü üzere soyut bir kavram olan matematiğin anlattığımız yararlarının pek farkında değiliz. Farkında olmasak da matematiğin yararları herkesi etkilemiştir. Güne başladığımız ilk dakikadan itibaren nerelerde matematiği kullandığımızı önce bir düşünelim. Yataktan kalkmadan daha gözlerimizi açıp saate baktığımızda gördüğümüz rakamlar yeterli olacaktır.
Sonuç olarak; matematiğin hayatımıza ve kendimize kattığı katkıları çok fazladır. Bu katkılar bireylerin kişisel gelişimlerini de etkilemekte ve daha da geliştirmektedir.
Şu an bile etrafımızda bu şekilde düşünen pek çok insanın olduğunun farkındayız. Hatta bizde bu insanlar arasından olabiliriz. Önemli olan bu düşüncenin yanlış olup, değişebilmesini düşünüp değişmesini sağlamaktır. Matematik bahsettiğimiz gibi sadece gelir gider işlerinden yani kısaca dört işlemden ibaret değildir. Dört işlemden daha geniş ve daha derin içeriğe sahiptir. Her ne kadar toplama ve çıkarma işlemleri bizim için yeterli olsa da bu düşünce matematiğin hayatımızdaki yerini değiştirmez. Dört işlemin bile hayatımızdaki yeri o kadar fazladır ki bu bile matematiğin kapsamını biraz da olsa bize anlatmaktadır.
Matematik ile ilgilenen insanlarda konular arası ilişki kurma, mantıklı düşünme, düşünceler arasında bağlantı kurma ve analitik düşünme yetenekleri fazla olduğu görülmektedir. Bu özellikleri sahip olan bireyler, iş hayatlarında ve kişisel hayatlarında başarılı olurlar. Etrafındaki olaylara ve durumlara daha çabuk adapte olmaktadırlar. Eğitim kurumlarında da bireylere kazanılması istenende budur. Belirli bir amaç doğrultusunda istenilen bu matematiksel düşünce ve matematiksel anlama bireylere aşılanırsa, matematik sadece dört işlem olmaktan ayrılır. Eğitim kurumlarının bu amaca yönelik yaptıkları çalışmalar sonucunda da yeni nesillerin derslerindeki başarılar ve hayatlarında karşılaştıkları sorunlara karşı çözüm bulma becerileri gelişecektir.
İlkokulun birinci sınıfından itibaren matematik bir yaşam tarzı olmaya başlamıştır. İş ve kişisel hayatta sistemli ve disiplinli hareket etme yeteneklerimiz farkında olmasak ta artmaktadır. Analitik düşünme ise daha ileri seviye matematik ile tanıştığımız zaman ortaya çıkmaktadır. Böylelikle hayata farklı bir bakış açısı ile bakmaya başlamış olmaktayız. Bu özelliklere sahip olan bireyin diğer bireylerden birkaç adım daha önde olmasını sağlar. Öğrenime başladığınız en alt seviyede dahi matematik bizlere bir yaşam tarzı kazandırır.
Matematiği ileri düzeyde öğrenen yani matematik bölümü okuyan kişiler çok daha iyi bilirler ki bazı derslerde rakam görme ihtimalleri çok düşüktür. Onların yerini semboller ver harfler almıştır. Görüldüğü üzere soyut bir kavram olan matematiğin anlattığımız yararlarının pek farkında değiliz. Farkında olmasak da matematiğin yararları herkesi etkilemiştir. Güne başladığımız ilk dakikadan itibaren nerelerde matematiği kullandığımızı önce bir düşünelim. Yataktan kalkmadan daha gözlerimizi açıp saate baktığımızda gördüğümüz rakamlar yeterli olacaktır.
Sonuç olarak; matematiğin hayatımıza ve kendimize kattığı katkıları çok fazladır. Bu katkılar bireylerin kişisel gelişimlerini de etkilemekte ve daha da geliştirmektedir.
Selin
A.YALÇIN
İfade Kullanİfade Kullan