MATEMATİKTEKİ SONSUZLUK VE HAYATLA
İLİŞKİSİ
MATEMATİKTEKİ
SONSUZLUK VE HAYATLA İLİŞKİSİ
MERVE AKOVA
Adnan
Menderes Üniversitesi Matematik Bölümü
ÖZET
Bilim adamlarının geçmişten günümüze meraklandıran bir konu olan
sonsuzluk ve sonluluk kavramları "bilinmezlik" dürtüsünden cezbedici
hale gelmiştir. Hala bu konuyla ilgili soru işaretleri bulunmaktadır Geçmişten bugüne “sonsuzluk” her zaman
araştırılan bir konu olmuştur. Fizikî dünyamızda yüz yüze geldiğimiz gerçek bir
'sonsuz' yoktur aslında. İnsan düşüncesinin bir ifadesi olan matematik yönüyle,
aklınıza ne gelirse gelsin, çok küçük sayılara denk geliyor. İster denizlerin
kumları, isterse gökteki yıldızlar olsun, bunlar kâğıt üstünde çok küçük
sayılardır. “Sonsuz” dendiğinde hiç ulaşılamayan anlamını biraz daha aşmaya
çalışan matematikçiler günümüzdeki anlatımlarıyla konuyu insanlarda
şekillendirmeye çalışmışlardır.
GİRİŞ .
Şu an dünya üzerinde yaşayan
insanların yaptıkları en küçük bir hareket bile aslında sonsuz bir matematiğe
dahil oluyor. Yüksek Fizik Mühendisi Taşkın Tuna nın “Uzayın Sırları” adlı kitabında
Evrenin
Fiziksel özellikleri ile moleküler biyolojinin sistematiğini inceliyor. Paralel
evrenler, kara delikler ve uzayda zaman değişimi gibi ilgi çekici durumlar,
insanın ruh ve bilinç yapısı yardımıyla yorumlanıyor. Paralel
evren var mı? Sonsuz mudur? Kara delikler neyi temsil etmekte ve ışıksız yıldız
olan bu deliklerde kaybolan astronotlar sonsuzlukla mı tanışmıştır? Güneş ve
dünyanın sonlu milyar yıl ömürleri varsa sonsuz bir hayat bizi nasıl
bekleyebilir? gibi.
Ünlü fizikçi ve matematikçiler
sonsuzluk ve sonluluk kavramlarını ifade ederken bunda hayli zorlanmış ve
insanlara anlatmak için günümüzdeki somut şeyleri örnek vermişler. Aslında
bildiğimiz bir sürü şey matematik bilim dalı sayesinde daha da aydınlatılabilir.
Georges Ifrah ın “ The Universal
History of Numbers: From Prehistory to the Invention of the Computer , Wiley,
1999.”kitabında da geçtiği gibi insanlar tarih boyunca araştırmalar sonucu
numaralar ve sayıları bulmuştur.Buradan haketle ise sonsuzluğu kavramaya
çalışmışlardır."Güneşin kütlesi ve sıcaklığı , dünyanınkinden fazladır. "Matematik sayesinde biz bunların sayı
değerlerini ölçüp mukayese yapabiliyoruz. Lakin çoğu zaman bilimin tıkandığı
yerlerde de "sonsuzluk" kavramıyla karşılaşıyoruz. Bu gerçekten doğru
mu yoksa hesaplayamadığımız şeylerde mi devreye giriyor? Araştırmalarım sonucu
şuna rast geldim. İnsan ve evren sonlu varlıklar ve hepsinin başlangıcı ve sonu
olduğu bilim adamları tarafından bulunmuş. Bu durumda bir insan yaşamı boyunca
kim bilir kaç adım atıyor? Kaç kere nefes alıyor ,kaç kere ağlıyor , kaç
gözyaşı döküyor ,kaç kahkaha atıyor , saçları ne kadar uzuyor ? gibi şeyler
hesaplanabiliyorsa, acaba atom gibi küçük parçacıkların kaç kez bölündüğü yada
yinelendiği hesaplanamaz mı? Yoksa bunların eşitliklerine sonsuz deyip, geçmeli
miyiz? Bütün bu sorular ve cevaplar ise sonsuz matematiği oluşturuyor.
Bir ressam tuvaline kusursuz insan yüzünü yansıtmak içim oranlar kullanır.
Bir müzisyen doğru notaya ulaşmak için rakamlardan faydalanır. Bir heykeltraş
insan vücudunun kendi içindeki mükemmel sayısal oranı kavrayamazsa , güzel bir
heykel yapamaz. Bir yazar , hakim olduğu kelimelerin sayısı ne kadar fazlaysa ,
o oranda büyük bir dünya kurar. Yağmur yağdıktan sonraki hoş toprak kokusu ,
yağan karın her yeri güzelleştirmesi , gökkuşağı , akarsular , türlü meyveler ,
hayvanlar , kuşlar… Sayamayacağımız kadar çok canlı , yani sonsuz canlı ,
toprak hepsi bu güzelliklerin ispatıdır ve yine hepsi bu sonsuz matematikten
nasibini almıştır. Bir arı kolonisi bir karınca kolonisi müthiş bir uyum içinde
çalışır. Arıların ballarını depoladıkları peteklerin şekli ile ilgili olarak ,
bu bir mucizedir ve bu peteklerin şekli ve açıları maksimum depolamayı
sağlayacak şekilde düzenlenmiştir.” diyor bir bilim insanı.
Sonsuzun başka bir seviyesi, sayılamayan
sonsuzdur. Meselâ bir doğru parçasındaki noktalar sonsuz sayıdadır, üstelik
sayılamazlar da. Birden sonsuza giden sayılar sonsuz sayıda olsa da, bunları
birer birer saydığınızda (her ne kadar bu sayma hiç bitmese de...). Ama doğru
üzerindeki sürekli noktaları saymak bile düşünülemez. Matematikçiler
sayılamazlık kavramını bu sezgiye dayalı tarifin ötesinde net tanımlarla tespit
etmeye çalışmışlardır. Meselâ, dikkate değer bir fark şudur: Sayı doğrusu
üzerinde seçtiğiniz iki nokta arasında, birbirlerine ne kadar yakın olurlarsa
olsunlar, sonsuz sayıda başka noktalar vardır. O ikisinin ortasında bir nokta
seçseniz, yine aralarında sonsuz nokta vardır. Hâlbuki birden sonsuza sayarken,
iki sayının ortasında belli sayıda eleman vardır. Yani ikinci seviye sonsuzda,
sadece toplamda değil; her parçada bir sonsuzluk, yani bir bakıma sonsuz bir
yoğunluk bulunmaktadır.
Sonlu nesneleri anlamada kullandığımız
kıstaslara doğal olmadığı artık açıkça görülen sonsuz kavramını, daha doğru
tanıyabilmek için buna benzer çok çalışmalar yapılmış, teoriler
geliştirilmiştir. İnsan bu konuda çok detaylı fikirler üretmiş, hattâ sonsuz
hakkında ilk bakışta mantığa ters gibi görünen pek çok sonuca ulaşmıştır.
Sonlu bir dünyada, kısacık bir hayat
yaşayan insan ne için bu kavramlarla uğraşmaktadır? Anlaşılıyor ki, insana
verilen özellikler, sadece bu sonlu ve sınırlı dünya için değildir. Zihnî ve
hisleriyle insan, sonsuzluğu kavrayabildiği bir dünya olduğunu bu matematik
çalışmalarıyla da haykırmaktadır. İnsanoğlunun bu dünyada sonsuzluğu tanıma ve
anlama gayretleri, diğer galaksi ve gezegenlerdeki hayat arayışı , aklınında sonsuz bir kapasitede
kulllanabileceği , farklı bir evrenin olduğu konusunda bilim adamlarını
harekete geçirmektedir.
Sonsuz aslında insanın hayalini aşan bir
kavramdır. Fakat yine de sonsuz kavramı, matematikte tartışmasız bir yer
edinmiştir. Sonsuz, saymakla ulaşılamayacak bir şeydir. Düşünebildiğiniz en
büyük sayıları ekleseniz, çarpsanız, evrendeki taneciklerin sayısını, o sayı
sayısınca çarpsanız, üssünü alsanız, bunu yıldızların ömrü kadar tekrarlasanız.
Her ne yaparsanız yapın, sonuç sonsuz değildir. Hangi sayı aklınıza gelirse
gelsin, o sonsuz değildir. Sonsuz, ulaşılamayan noktanın adıdır. Meselâ,
paralel doğrular hiçbir zaman kesişmezler. Ama geometride, 'paralel doğrular
sonsuzda kesişir' denir. Sonsuz, olmazların olduğu bir noktadır. Dünyada hem
kendisi hem de tanıdığı ve gördüğü her şey sonlu olan insanın bu imkânsız görünen kavramı
kabullenmesi, hem de hiç tartışmasız ve söz birliği içinde bir sabit doğru olarak
kabullenmesi bile, bilim için değerli bir durumdur.
YÖNTEM
VERİ TOPLAMA YÖNTEM VE ARAÇLARI
Araştırmada bilimsel dergilerden
,kitaplardan , makalelerden yararlanılmıştır.
BULGULAR
Bu bölümde
makalede elde edilen bulgular ve yorumlara yer verilmiştir. “Sonsuzluk” kavramının
matematik bilimi açısından önemi vurgulanarak günümüzde gelindiği noktaya
dikkat çekilmiştir. Bunun yanı sıra matematiği günlük hayatla ilişkilendirip
hem anlama hem de araştırmalarda somutluk kazanma adına konuda ilerleme
hedeflenmiş ve farklı kaynaklarla bilimsel seviyede ilerleme sağlanmıştır
İÇERİĞİ
. Matematikteki sonsuzluğu günlük
hayatımızla ilişkilendirip , diğer bilimlerinde ışığında daha detaylı ve ileri
seviyede düşünülmesini sağlayacak bir konu elde edilmiştir.
SONUÇ VE
ÖNERİ Öğrencilere öğretilen bilimlerin evrende
birçok alanla irtibatlı olduğu gösterip ,araştırmaya sevk ettirtmeli.
Matematiğin diğer bilimlerle ilişkisi gösterip , bu konuda heyecan ve şevki
arttırılmalı. Birçok kaynak gösterilip okunması sağlanmalı ve bu konuda
yenilikleri takip ettirip , düşünmeye açmalıyız.
KAYNAKÇA
"Humans Have Ten Times More Bacteria
Than Human Cells", Science Daily, 8 Nisan 2011
- J.C.Villanueva, "Atoms in the Universe", Universe Today, 30 Temmuz 2009
- Georges Ifrah, The Universal History of Numbers: From Prehistory to the Invention of the Computer , Wiley, 1999.
- Michael Garey and David Johnson, Computers and Intractability - A Guide to the Theory of NP-completeness. Freeman, 1979.
- J.C.Villanueva, "Atoms in the Universe", Universe Today, 30 Temmuz 2009
- Georges Ifrah, The Universal History of Numbers: From Prehistory to the Invention of the Computer , Wiley, 1999.
- Michael Garey and David Johnson, Computers and Intractability - A Guide to the Theory of NP-completeness. Freeman, 1979.
-“Sonsuz Uzaylar , Uzayın Ötesi, Uzayın Sırları . Yeryüzü Dengesi , Muhteşem Tasarım “ Yüksek Fizik Mühendisi
Taşkın Tuna
İfade Kullanİfade Kullan