ALTINCI SINIF ÖĞRENCİLERİNİN KESİR PROBLEMLERİNDE YAPTIKLARI HATALAR VE KAVRAM YANILGILARI

ALTINCI SINIF ÖĞRENCİLERİNİN KESİR PROBLEMLERİNDE YAPTIKLARI HATALAR VE KAVRAM YANILGILARI
                                                               Giriş
            Matematik; biçimlerin, sayıların ve niceliklerin yapılarını, özelliklerini, aralarındaki bağıntıları tümden gelimli akıl yürütme yoluyla inceleyen ve aritmetik, geometri, cebir gibi dallara ayrılan bilimdir. Matematiğin şöylece bir geçmişine baktığımızda ilk insanların avladıkları ve hayvanların sayısını hesaplama, arazilerini ölçme, kullandıkları yolların uzunluklarını bulma ile karşımıza çıkar.
            Kesirler konusu öğrenciler tarafından zor anlaşılmaktadır. Bunun nedenlerinden biri öğrencilerin günlük yaşantısında kesirlerin fazlaca yerinin olmamasıdır. Öğrenilen bilgilerin kalıcılığı günlük hayatta kullanımı ile doğru orantılıdır. Kesirler konusunda öğrenilen bilgiler, öğrencilerce günlük yaşantılarında çok fazla kullanılmadığından kısa sürede unutulmaktadır. Kesir kavramının günlük yaşantımızla ilişkilendirmemiz, bir kesrin belli bir kadarının ve belli bir kadarı bilenen çokluğun bütünün hesaplanması kesir sayılarıyla ilgili problemlerde önemli bir yer tutar.
            Hunting ve Korbosky (1990), 9-10 yaş grubu öğrencilerden kesir problemlerinin çözümünde kesikli materyal kullananların sürekli materyal kullananlara göre daha başarılı olduğunu ifade etmektedirler.
                Hanson (1995), öğrencilerin kesirlerle ilgili yaşadıkları sorunların temelinde büyük ölçüde formülleri ve algoritmaları ezberleme çabalarının yattığını ileri sürmektedir.
Wu (1999), bazen üniversite öğrencilerinin ev ödevlerinde veya sınav kağıtlarında bile (a/b)+(a/c)=(a/b+c) ya da (a/b)+(c/d)=(a+c/b+d) gibi hata ve yanılgılara rastlandığını belirtmektedir.
                                               Yöntem
            Bu kısa araştırmamda betimsel türde nitel bir çalışmadır. Araştırmada bitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılmıştır. Maksimum çeşitlilik örneklemesinde temel amaç, farklı gruplardan ortak görüşleri ortaya çıkarmaktır. Farklı uygulamalardan ve bakış açılarından ortak deneyimleri, paylaşılan noktaları belirlemektir.
            Araştırma verileri, 6 öğrenci ile sınıf ortamı dışında bire bir olarak yapılan 15-30 dakikalık görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Araştırmada yapılan görüşmeler için, araştırmacılar tarafından hazırlanmış yarı-yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır.
                                                          Bulgular
            Bu bölümde araştırmanın amacına uygun olarak belirlenen bulgulara yer verilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, görüşme formundaki sekiz probleme verilen yanıtlar temel alınarak sunulmuştur.


Öğrenciler
Cinsiyet
Matematik Not Durumu
K1
Kız
Orta
K2
Kız
Orta
K3
Kız
Zayıf
E1
Erkek
Pekiyi
E2
Erkek
Orta
E3
Erkek
Zayıf

Öğrencilerin sorulara verdikleri cevaplar aşağıdaki gibidir:
Problem 1: Özlem 24 TL olan haftalığı ile 4 hikâye kitabı almıştır. Özlemin kalan parası haftalığının 2/6 si olduğuna göre bir hikâye kitabı kaç TL’dir? Öğrencilerin birinci probleme ilişkin çözümleri Tablo 2 ‘de yer almaktadır. Tablo 2 incelendiğinde görüşmeye katılan öğrencilerden sadece K1’in bu problemi doğru çözdüğü, diğer öğrencilerin ise yanlış çözdüğü görülmektedir.
Öğrenciler
Çözüm
K1
24:6=4
K2
24:6=4 4x2=8 8:4=2TL
K3
24x4=96 96x6=576 576:2=288
E1
6/6-2/6=4/6 24:4=6
E2
24:4=6 6:2=3 6x3=18
E3
24x2=48 48:6=8 24x8=172

                                   Sonuç ve Öneriler
            Bu kısa araştırmanın bulguları göz önüne alındığında;  öğrencilerin kesirlerle ilgili problemlerde verilenleri ve istenenleri göz ardı ettikleri yani problemi anlamada ve dolayısıyla işlemlerin sırasının belirlenmesinde güçlük yaşadıkları görülmüştür. Ayrıca öğrencilerin sıkça işlem hataları yaptıkları göze çarpmaktadır. Bu işlem hataları büyük ölçüde problemi anlamamalarından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte problemin çözümünde öğrencilerin çoklukların birimlerini genellikle göz ardı ettikleri ya da birimleri hatalı çevirdikleri gözlenmiştir.
            Sonuç olarak; öğrencilerin parça-bütün ilişkisine sahip olmadıkları ve problemleri anlamakta zorluk çektikleri görülmüştür. Dolayısıyla da çözüme ilişkin işlem sırasını belirlemekte zorlandıkları tespit edilmiştir.
Araştırmadan elde edilen bulgulara dayalı olarak, ilköğretimde kesirlerin öğretimine yönelik aşağıdaki öneriler sunulmuştur:
1. Öğrencilere problemlerin çözümünde şekilleri kullanmalarına yönelik uygulamalar yaptırılabilir,
2. Öğrencilere kural verip işlem yaptırmaya geçmeyip, kesirlerin öğretiminde daha çok somut modeller kullanılabilir,
3. Öğrencilere somut paylaşım problemleri sunulabilir,
4. Anlatılan konu ile ilgili öğrencilerin öğrenme güçlükleri veya oluşabilecek kavram yanılgıları göz önünde bulundurularak öğretim yapılabilir,
5. Sayılar öğrenme alanı dışında kalan öğrenme alanlarındaki eksiklikler ve kavram yanılgıları da giderilebilir.
                                               Kaynaklar
Problem Kurma Deneyimleri ve Matematik Öğretiminde Açık Uçlu Soruların Kullanımı.
http://www.google.com.tr/search?rlz=1R2ADBF_en&hl=tr&source=hp&q=www.mku. edu.tr%2Fenstituler%2Fsosyalbilimler%2Fseminer...%2F02_orneklem.ppt&btnG=Goo gle%27da+Ara&meta=&aq=null&oq=
http:// www.zgefdergi.com/

Ankara: MEB Yayınları.
Unknown
Unknown